arabdict Dictionary & Translator - Arabic-Turkish translation for فِي مَكَان ضَيِّق
arabdict
Ask
Ask
Add
Add translation
Q & A
Question & Answer
Account
Log in/Sign up
More
Ask
Add translation
Question & Answer
Favorites list
Vocabulary Trainer
Contact
Hall of Fame
History
wish list
Choose a dictionary
German - Arabic
English - Arabic
French - Arabic
Spanish - Arabic
Italian - Arabic
Turkish - Arabic
Arabic - Arabic
Translate
Correct
Arabic-Arabic
فِي مَكَان ضَيِّق
Translate
Translate
Ask
Correct
Translate
|
Synonyms
|
Opposites
|
Correct
Translate Turkish Arabic فِي مَكَان ضَيِّق
Turkish
Arabic
related Translations
kümes
(n.)
مكان
ضيق
more ...
cefa
(n.)
ضيق
more ...
daraltmak
ضَيقَ
more ...
darlık
(n.)
ضيق
more ...
dar
(adj.)
ضيق
more ...
gerginleşmek
(v.)
ضيق
more ...
ensiz
(adj.)
ضيق
more ...
zorluk
(n.)
ضيق
more ...
ıstırap
(n.)
ضيق
more ...
boğaz
(n.)
واد
ضيق
more ...
dere
(n.)
ممر
ضيق
more ...
kulvar
(n.)
ممر
ضيق
more ...
kısıtlamak
(v.)
ضيق
على
more ...
kriz
(n.)
ضيق
مالي
more ...
sabırsız
(adj.)
ضيق
الصدر
more ...
dar
(n.)
ممر
ضيق
more ...
hiddetli
(adj.)
ضيق
الخلق
more ...
öfkeli
(adj.)
ضيق
الخلق
more ...
görgüsüz
(adj.)
ضيق
الأفق
more ...
geçenek
(n.)
درب
ضيق
more ...
asabi
(adj.)
ضيق
الخلق
more ...
boğaz
(n.)
ممر
ضيق
more ...
koridor
(n.)
درب
ضيق
more ...
pist
(n.)
معبر
ضيق
more ...
psikolojik daralma
ضيق
نفساني
more ...
ufku dar
ضيق
الأفـــق
more ...
kanyon
(n.)
واد
ضيق
more ...
dekan
(n.)
واد
ضيق
more ...
can sıkıntısı
ضيق
النَّفْس
more ...
kızgın
(adj.)
ضيق
الخلق
more ...
«
1
2
3
»
Examples
Kafese kapatıldıkları halde nasıl kavga ediyorlar?
كيف يتقاتلون وهم محصورون
في
مكان
ضيق
؟
Çok sıkışmışlar!
إنهم محاصرون هناك
في
مكان
ضيق
Tek kelime daha ederseniz... ...kendinizi çok zor bir durumda bulabilirsiniz.
وان قلتي كلمه اخرى سوف تجيدين نفسك
في
مكان
ضيق
Bir zaman sonra, adam kendini zor bir durumda bulmuş, ve ilk mektubu açmış, şöyle diyormuş:
حسناً، قريباً بما فيه الكفاية هذا الرجل وجد نفسه
في
مكان
ضيق
New York'un en sağlam 38 polisi... ...bir adamı yakalamak için toplandı.
إذن، 38 شخص من أفضل رجال .نيويورك) يواجهون رجل واحد
في
مكان
ضيق
) هل أنا مُحق؟
Kadın, çok dar bir yerdeyiz ve ben ağırlık çalışıyorum.
نحن
فى
مكان
ضيق
و أستطيع أن أرفع اثقال تزن 140 باوند
Bununla kesinlikle kendi başına uğraşmalısın, Britney.
باستثناء أن تورك لم يسألك الزواج
في
مكان
منخفض
وضيق
- Küçük bir arabanın yerine bu tankı nasıl sokmaya çalışırsın?
لماذا تحاول أن تضع هذه الدبابة
في
هذا
المكان
الضيق
؟
O küçücük yerde gerçekten yaşadığını mı düşünüyorsun?
هل تظنون فعلًا أنها تنام
في
ذلك
المكان
الضيق
؟
Beyin gibi dar bir alana sıkışmış organlarda penisilin gibi... ...yüksek hacimli ilaçlarla artan basınç beyin sapına zarar verebilir.
لا يمكننا
في
مكان
ضيق
كالمخ تزايد الضغط على الجمجمة من عقار عالي التأثير كالبنسلين يمكن أن يفتق قشرة المخ
Sign up / Log in
Add translation
Add translation
Search Tips
- To filter the search results.
- Shows the exact hits.
- Use the pen to edit or change a record.
- An arrow indicates further information.
- To search in external websites.
- To close the additional information.
- To pronounce the search results using Google Translate.
- To show the translation information.
Verb Conjugation (Arabic)
Play